29 Ocak 2012 Pazar

AHANDA BENİM GÖZÜMDEN SEVGİLİLER GÜNÜ.......................

Sevgililer günü de geliyor şimdi, Evet her sene olduğu gibi bu senede evde oturcaz. Malum sevgilimiz yok. Yalnızları oynuzcaz. Zaten benin adımda yalnız matmazel benim için sorun yok. Hem sevgilim olsa ne olacak ki? Çiçek alıcak, birde üstüne üstelik peluş ayı alır. Benim zaten peluş ayım var, gerek yok ikinciye yani. Sonra elele tutuşucaz benim elim terler yani, yapamam ben. Sonra ben ona ne hediye alıcam ki? Ben abime bile hep saat alırım yani, abim bıktı artık 4 senedir her doğum gününde saat almaktan, ama ne yapabilirim ben hediye alma özürlüsüyüm. Hadi hediye kısmını hallettim diyelim, ben hediyeyi verirken 'ay aşkım yaağğğ, sevgililer günümüz kutlu olsun. Seni seviyorum hihihihi' diyemem. Yok ya, yazarken bile tuhaf oldum, kendimden soğudum. Ben zaten odunum of. Aramız da ki diyolog şöyle olur;
ben: selam.
sevgilim: selam aşkım :)))))))))))
ben: naber?
sevgilim: iyiyim birtanem, sen nasılsın?
ben: iyi.
sevgilim: eeee hediyeleri verelim mi canım?
ben: tamam be. al hediyen işte.
sevgilim: (hediyeyi açar.) ayyyy aşkım sağol, cok teşekkürler, çok beğendim birtanem. buda senin hediyen al, bakalım beğenicek misin?
ben:(hediyeyi acarım) hıım sağol yaaaae.
sevgilim: seni seviyorum aşkım, sevgililer günümüz kutlu olsun :)))))))))))))))
ben: hım tamam.

Abartısız bu olur. Sonra 'benim nedeeeeeeeeeeeen sevgilim yok yaaaaaağğğğğğğ' diye ağlıyorum. Az bile bana.
Ama zaten, madem sevgiliyiz, neden 14 şubatta bana hediye alıyon? Sadece özel günlerde alınan hediyelerden nefret ederim ben, illa özel birşey yapmak istiyosan istediğin birgün hediye alıcaksın bana.
Zaten benim ablam 15 Şubat'ta doğdu, ben ona hediye alırım, 14 Şubat'ta, sevgilide neymiş :D
Bende böyle bir manyağım işte.
Bir yazının daha sonuna geldik .
Görüşmek üzere.
kalpkalpkalpkalpkalpkalpkalp

26 Ocak 2012 Perşembe

BAZI İNSANLAR VAR...

Bazı insanlar vardır, bir mesajıyla yüzünü güldürebilen. Bazı insanlar vardır, sizden çok uzakta. Bazı insanlar var, kalbinize kelimelerle dokunan. Ve daha birçok insanlar vardır sizi mutlu eden.
Benim için bir insan vardı; benden çok uzakta olsa da bir 'günaydın, ikiz'mesajıyla beni çok mutlu eden. 4 ay önce tanışmıştık onunla, 11 Eylül 2011. Hani daha tanışır tanışmaz içinizin ısındığı insanlar vardır ya, işte öyle olmuştu benim içinde. Daha önce kimseyi onun kadar sevmemişsinizdir. Saatlerce konuşsanız da bıkmayacağınız biridir. Her mesajda salakça bir gülümseme oluşturur yüzünüzde. Kimse onun kadar değerli değildir. Sadece o vardır kalbinizde, aklınızda. Ondan öncesi yoktur. Sonra hayaller kurarsınız falan. Bizde kurduk hayaller. Mesela; ben yazın aydına gidecektim. Ona sarılıp öpecektim, beraber film izleyecektik, gezecektik, beni Fethiye'ye falan götürecekti. Daha birçok şey... İyi hayallerdi hepsi ve hepsi hayal olarak kalacak. Neden mi? Çünkü o; bir erkek arkadaşı için beni sattı... 
Çok sevdiğiniz bir insandan nefret etmek zorunda kaldınız mı siz? Ben kaldım, daha düne kadar her şeyim olan insandan şuan nefret ediyorum. Belkide sadece kızgınımdır şuan bilmiyorum açıkçası. Ama bildiğim tek şey asla onu affetmeyeceğim. Neden hala onun hakkında yazıyorum, neden hala onu düşünüyorum onu da bilmiyorum. O değilde; onsuzluk cidden çok zor, kötü, karanlık. Hep bir yanım eksik kalıcak. Ama onsuz da yapabilirim, ondan önce nasıl yaşadıysam ondan sonrada yaşayabilirim.


NOT: İğrenç bir yazı olduğunu biliyorum ama o aklımdayken ancak bu kadarı oldu... 
Bide bunu sevgilime değil, çok yakın bir arkadaşıma yazdm.

Neyse: görüşürüz 
kalpkalpkalpkalpkalpkalpkalpkalpkalpkalp

17 Ocak 2012 Salı

bu şarkı beni ağlatmak için yazılmış bence.

http://www.youtube.com/watch?v=Jc4IloO2oy4&feature=fvst


I heard that you're settled down,
That you found a girl and you're married now,
I heard that your dreams came true,
Guess she gave you things I didn't give to you,
Old friend, why are you so shy?
Ain't like you to hold back or hide from the light,

I hate to turn up out of the blue uninvited,
But I couldn't stay away, I couldn't fight it,
I had hoped you'd see my face,
And that you'd be reminded that for me it isn't over,

Never mind, I'll find someone like you,
I wish nothing but the best for you, too,
Don't forget me, I beg,
I remember you said,
"Sometimes it lasts in love,
But sometimes it hurts instead,"
Sometimes it lasts in love,
But sometimes it hurts instead, yeah,

You know how the time flies,
Only yesterday was the time of our lives,
We were born and raised in a summer haze,
Bound by the surprise of our glory days,

I hate to turn up out of the blue uninvited,
But I couldn't stay away, I couldn't fight it,
I had hoped you'd see my face,
And that you'd be reminded that for me it isn't over,

Never mind, I'll find someone like you,
I wish nothing but the best for you, too,
Don't forget me, I beg,
I remember you said,
"Sometimes it lasts in love,
But sometimes it hurts instead,"

Nothing compares,
No worries or cares,
Regrets and mistakes, they're memories made,
Who would have known how bittersweet this would taste?

Nevermind, I'll find someone like you,
I wish nothing but the best for you,
Don't forget me, I beg,
I remember you said,
"Sometimes it lasts in love,
But sometimes it hurts instead,"

Nevermind, I'll find someone like you,
I wish nothing but the best for you, too,
Don't forget me, I beg,
I remember you said,
"Sometimes it lasts in love,
But sometimes it hurts instead,"
Sometimes it lasts in love,
But sometimes it hurts instead.

14 Ocak 2012 Cumartesi

kar yağarda Cem'i unutur muyum hiç :D

http://www.youtube.com/watch?v=O8s5MDXfkIY

-Hala yalnız mısın?
+Sadece özgür…
-Peki mutsuz?
+Sadece alışmış…
-Peki ya aşık?
+Sadece eksik… Peki ya sen… Hala bekliyor musun?
-Beklemek şimdi hiç duymayan birine dünyanın en güzel şarkısını söylemek kadar
anlamsız…
+Peki ya umut?
-Umut şimdi hiç görmeyen birine gökkuşağını anlatmak kadar zor ve imkansız...'

lapa lapa kar :D

Sabah kalktım baktım böyle mal gibi hissediyordum kendimi. kahvaltıya oturacaz tam, abim 'kar yağıyor lan' dedi. bende oha dedim kalktım baktım ne göreyim kar yağıyor. ben bir çığlık attım., kahvaltıyı falan bıraktım, zuhal'i de aldım çıktık dışarı kar diye falan bağırdık. döndük falan, çocukça eğlendik. ve ben aylardır ilk defa mutlu olduğumu hissettim. ben ağustos da doğdum, hani derler ya yazda doğan yazı daha çok sever. işte benim onlara cevabım 'nah' oluyor. ben yazıda severim ama kış mevsime aşık bir kişiyim. millet feyste salak gibi kar yağıyor hehe diyolardı, tabi bende onlara küfür ediyodum neyse.

işte bugün böyle hep gezicem, fotoğraflar çekicem falan.bugün tekrar çocuk olucam. içimden gelen her bir şeyi yapıcam. sanırım bugün tekrar eski ben olucağım. en azından böyle umuyorum.

görüşürüz.

kalpkalpkalpkalpkalp

11 Ocak 2012 Çarşamba

en nefret ettiğim insan tipleri vol:2456821554828

En nefret ettiğim insan tipi: 'sınava hiç çalışmadım kankaağ' deyip sınavdan 90 _ 95 alan insanlardır. sen bir insansın lan sen? kopya vermemek için her bir boku deniyosun. zaten hep böyle sıra arkadaşlarım olmuştur. abi ya benim sıra arkadaşım açacak kağıdı hem ben ondan bakacam o benden bakacak. yardımlaşmak önemli sonuçta.

2.olarak: yemek yeyip kilo almıyorum diyen insanlar var ya özellikle de kızlar ( zaten erkeğin kilo almayanı makbuldür). ha işte ben o kilo almayan kızların bacaklarını ayırıp götlerine sokasım geliyor. o derece sinir oluyorum. 'ay ne kadar yesem kilo alamıyorum yaaaeeeeğ, bende kilo almak istiyorum ama metabolizmam hızlı hehe' diyen insanlarım metabolizmasına benzip dküp yakmak istityorum. nah kilo almak istiyosun.

3. bacakları uzun olanları o bacaklarını alıp, ince bacaklarını kırıp odun niyetine yakıp ısınmak istiyorum. bide onları gözüme gözüme sokuyolar var ya öyle bir cinnet geçiriyorum, bir psikopatlaşıyorum ki anlatamam yani.

4.olarak saçları uzun, düz olanların o saçlarını alıp tek tek yolup klozete atıp sifonu cekmek istiyorum.

bana gelince; ben tembel değilim, çok çalışkan da değilim. orta bir öğrenciyim. yemek yemem ama hayvan gibi kilo alırım. bacaklarım uzun değil, kiloluyum. ayrıca saçlarım orta uzunlukta, kıvırcık ve kabarık.ama seviyorum saçlarımı. yeni anlayacağınız nerede boktan bir özellik var orada ben varım.

bari moralimi düzeltmek için gidip Cem Adrian dinleyim.
neyse, görüşürüz..
kalp kalp kalp kalp :)

8 Ocak 2012 Pazar

ilk yazım hehe :)

selam ben yalnız matmazel. simdi neden böyle yalnız falan diyecek olursanız yalnızım çünkü. etrafımdaki insanlar sadece çıkar için benimle konuşuyorlar en azından çoğu öyle. her neyse. bu yazma merakı bende gecen sene oluştu. puCCA, french oje, tb falan derken dedim bende yazıyım falan bakalım ne olacak.

ben öyle sıradan biriyim işte. tıp okumak istiyorum. bunu ailem istediği için değil, kendi hayalim olduğu için istiyorum. inşallah olurum, inşallah, inşallah  :)

Cem Adrian'a ölebilirim. Valla bak. en büyük hayalim bir gün Ankara'ya gidip onu bulamak ve koccaaaaman sarılmak. onun şarkıları, sözlerii  fotoğrafları her şeyine hastayım. telefonumda sadece onun sarkıları var. bilgisayarımdada öyle. aksamları uyamadan onun resmini öperim falan. öyle yani. cem aşktır ya, oyş yerim ben onu.

sonra kitaplarım vardır. kitapları cok severim. zaten kitap okumayan insanları anlamıyorum. beni bırakın böyle içinde birsürü kitap olan bi yere ben acıkmam susaman sadece kitap okurum. öylede kitap manyağımdır. bazen arkadaslarım kızar bana kitap okumaktan bizimle konusmuyosun falan diye. ama ne yapayım yani ben de öyle biriyim. bazı kitapları insanlardan daha çok seviyorum. kitaplarımın bittiğinde ağlayan bi insanım ben. bide cok sevdiğim bi sözüm vardır; giden sevgiliye değil biten kitaba üzülürüm diye hehe böylede artizimdir :).

herneyse benden simdilik bu kadar. görüsüürrüüz :)))
xoxoxoxo